Hepimiz hayatlarımızda bir sürü işlerle meşgul oluyoruz.Bu işler bazen yanında başarılar götürüyor,bazense bizi hayal kırıklığına uğratıyor.Bir başarı hikayesi insana çok şey kazandırıyor.Bunlardan bir tanesi de özgüven.Yaptığımız iş beğeni kazanınca,farkındalık yaratınca,çok konuşulunca hemen gaza geliyor,bu başarının sürekliliğini korumak için çalışmalara büyük bir şevkle devam ediyoruz.Bir yandan da koltuklarımız kabarıyor doğal olarak.Evet buraya kadar her şey çok güzel değil mi ?
Gelin şimdi işe bir de tersinden bakalım;
Yeni bir projeye atıldık,kendimizden çok çok çok eminiz ama öyle oldu ki bir şeyler ters gitti ; çevreden beklediğimiz tepkileri almadık,insanlar ortaya çıkardığımız projemizi küçümsemeye başladı.Bunlar alışık olduğumuz,hayalini kurduğumuz tepkiler değil.Alın işte size bir kendini geri çekme sebebi.
Hayal kırıklıklarıyla sonuçlanmış bir işin ardından '' kendimi nasıl geliştirip açığımı kapatabilirim '' diye düşünüp çözüm yolları aramamız gerekirken biz ne yapıyoruz, resmen yas tutuyoruz.Bir müddet inzivaya çekilip kendimizi ilgi dışımız olan işlere vererek kafamızı dağıtmaya çalışıyoruz.
E ama bu yakışıyor mu bize ?
Hani nerde o deminki özgüvenimiz ?
Bu kadar çabuk mu pes ediyoruz ?
Bu kadar mı güçsüzüz ?
İşte bu düşüncelere yenik düşüyoruz.
Ama biz bu değiliz.
Hemen silkelenmemiz ve kendimize gelmemiz ; o özgüvenimize yeniden kavuşmamız gerek.
Kendimizi motive edecek küçük yeni işlere atılarak pes etmeyip yeniden teker teker başarının merdivenlerine tırmanmaya başlamak gerek artık. Sizce de çok zaman kaybetmedik mi ?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder