15 Haziran 2017 Perşembe

Evde Soğuk Kahve Yapmaca



Bi' kahve ?
Normalde kahvesiz bir gün bile geçirmeyen bir insanımdır. Her halini de severim.Türkünü,Yunanını, sütlüsünü,fitresini,soğuğunu,sıcağını,nescafesini...
Evdeyken sürekli annem ve karşı komşumuzla kahve içiyorduk.Temizlik yaparken mola verip ''hadi kahveye'' mesajıyla bir araya gelip günlük kahve ihtiyacımızı gideriyorduk.Anlayacağınız bu yurt hali kahve konusunda da alışkanlıklarımı değiştirdi.Bir haftadır evdeyim ve inanın o kadar özlemişim ki kendi yaptığım türk kahvesini yudumlamayı.Neyse çok uzatmayayım en iyisi de konuya gireyim artık
 Her Ramazan'da benim için vazgeçilmez bir içecek haline gelen köpüklü soğuk kahveyi nasıl yaptığımı anlatacağım sizlere,hadi başlayalım :

   Tanıştırayım ;
- 2 tatlı kaşığı granül kahve
- 1 fincan soğuk süt
- istenilen miktarda şeker (bir tatlı kaşığı bana yetmişti ama bazılarına şekersiz gelmişti )
- istanilen miktarda buz
- kavanoz

   İlk olarak granül kahveyi  ve şekeri kavanoza koyup üzerine sütten bir iki yemek kaşığı kadar ekliyoruz.
Kavanozun kapağını iyice kapattıktan sonra bu karışımı çalkalamaya başlıyoruz taa ki şeker ve kahve çözünene, kavanozun içi köpük dolana kadar.
Daha sonra bu köpüğü buzları doldurduğumuz kupamıza alıyoruz ve üzerine soğuk sütü ilave ediyoruz.
İşte bu kadar !
Ben soğuk kahvesiz yaz gecelerine yaz gecesi demem,umarım siz de beğenirsiniz.
Görüşmek üzere !


16 Nisan 2017 Pazar

Kendiniz Olun.

   
       İnsanoğlunun en büyük acizliği kendi hayatından,kendi kültüründen,kendi yaşam tarzından, hatta kendi duygularından utanıp sıkılmasıdır.''Karşımdaki insan gerçek ben'i öğrenirse hakkımda ne der ne düşünür'' diye düşünmekten vazgeçin artık.Neyseniz her zaman her koşulda o olun -her zaman kendiniz olun-.Benliğinizin arkasına sığınmaktan vazgeçin.''Zamanı gelince her şeyi anlatırım '' düşüncesine kapılmışsanız gözlerinizi kapatın ve o düşünceyi beyin hücreleinizin yok etmesine izin verin.Eğer bunu yapamıyorsanız üzgünüm;geçen her saniye alehinize işliyor.Hatta şu an geç bile kalmış olabilirsiniz
Benden size tavsiye hayatınızda kim olursa olsun ister en değer verdiğiniz,ister sokakta gördüğünüz mendil satan bir çocuk ; başka kişiliklerin arkasına sığınmayın,herkese karşı ''ben'' olmayı öğrenin.
Duygular demiştik yukarıda.

Siz kendiniz olduğunuz sürece duygularınızı ispatlamak zorunda kalmazsınız,onlar kendiliğinden açığa çıkarlar.
''ben buyum '' diyebilen insanlarla karşılaşmanız dileğimle..

31 Ocak 2017 Salı

Alaska'nın Peşinde Kitap Yorumu

   
 Doğruyu söylemek gerekirse kitaba ilk başladığımda beni tatmin etmeyeceğini düşünmüştüm ilk 80 90 sayfası o kadar boş gelmişti ki bana ve sıkılmaya başlamıştım.Sonra birden bir hareket geldi olay örgüsüne bu sefer de elimden bırakamadım bir bölüm daha okuyayım,tamam tamam bu son bölüm sonra yatarım diye diye bir baktım ki kitap bitmiş.John Green yine yaptı yapacağını.Bu yazarın oluduğum üçüncü kitabı ve bu üç kitabı da seve seve okudum diyebilirim. Miles adında asosyal ve bir o kadar da inek bir çocuğun başından geçiyor hikaye. Bu çocuğun en iyi yaptığı şey ünlülerin ölmeden önceki son sözlerini ezberlemek. Olay örgüsüyle ilgili pek bir şeyler söylemek istemiyorum çünkü ben bir kelime söylesem siz kitabın sonunu tahmin edebilirmişsiniz gibi o kadar birbirine bağlı,akıcı bir kitap.Bu kitabı gerçekten de çok sevdim. Nedenine gelince, çünkü beklenmedik şeylerle çok karşılaştım. Örneğin kitabın ismini görünce bir geziyi veya yol macerasını anlatıyor sandım. Fakat kızın isminin Alaska olduğunu öğrenince kafamdaki kurgu tamamen değişti :) Önce ve Sonra olarak iki bölüme ayrılmış olmasını da çok sevdim.Evet başlarda biraz sıkıldım ama sonra bitmesini hiç istemedim :(
Herneyse ; bir kitabın kapağını da böylece kapatmış olduk.Şimdii sırada Elveda Gülsarı var

Hepinize keyifli okumalar !

18 Ocak 2017 Çarşamba

Böyle Bir ''Sen'' Ol 2017'de



Böyle bir ''sen'' ol 2017'de

 ' Konu komşu ne der ' diye yapamadığın ne varsa yap.
 Bir spora veya dansa kafayı tak ve bunu rutin hale getir.
 Her şeyi oku.Kitap hedefin minimum 10 olsun.
 Bir şeyde başarılı olmak istiyorsan bunu alışkanlık haline getir.
 Cep telefonundan daha fazla kendine zaman ayır.
 Çokça şükret.Ne yaşarsan yaşa,şükretmeyi bil.
 Böbürlenme,kibirlenme.Çoğalt,parlat iyiliği güzelliği.
 Hayatında fazlalık yapan her şeyden kurtul.
 Hiç bir konuda umutsuz olma
 Güçlü biri olduğunu,kimsenin lafıyla yıkılmayacağını unutma.
 Kendi yolunu kendin çiz.Sana engel olanları dinleme.
 En yakınların dışında kimseyi çok önemseme.
 Her zaman düzenli olmayı ilke edin.
 Hiçbir şeye bağlı kalma, gitmek isteyene yolu sen göster.
 İkinci bir şansı hakedene ver.
 Yanındaki güzel insanları asla ama asla kaybetme.
 Aşık olmak için çabalama.Aşk zaten seni bulacaktır.

    

31 Aralık 2016 Cumartesi

İkibinonaltı'nın Son Günü


                                                              

        Her yılın sonunda güzel dilekler diler, müthiş başlangıçlara kararlı adımlarla koşarız.
Yeni ajandalar, yeni günlükler, hediyeler, yeni takvim yaprakları.
Bu sefer çok farklı olacak dediğimiz her yıl sanki daha kötüye gidiyor, her yıl bir önceki yıla özlemle bakar olduk, 2015e lanet eder 2016ya girsek de kurtulsak derken 2016dan yakamızı kurtaramayışımız gibi.
       Her seferinde, "bu sefer" diye başladığımız cümlelerin sonu, "yine"lerle biter. Onları bir de "ama"lar takip eder.
İyisiyle kötüsüyle bir dönemi geride bıraktık sonunda. Kendimi haritacı gibi hissetmeye başladım, gidip arazide ölçümleri yapabilecek kadar şey öğrenmişim, oluyor sanki diyorum. Oysa ne aceleciyiz, daha üç buçuk sene var neler neler öğreneceğiz, aslında şuan okumayı yazmayı öğrenmiş çocuk kadar ilerledim, birkaç cümleden ötesi yok, koca bir kitap var önümde. Ama seviyorum. Ne kadar zor olsa da öğrenmesi beni mutlu ediyor.
Canım memleketimin dört bir yanına karlar yağıyor.

Burda ise hava grimsi,Trabzon biraz soğuk.
Ortak alandaki koltukta bağdaş kurmuş, dışarıyı izliyorum şuan.
Ihlamur sever misiniz? Ben çok severim.
Ihlamur önemli. Baya önemli.

31.12.2016

1 Kasım 2016 Salı

Depresyona Girmelik Bir Gün

        Her yeni başlangıçta ''bu sefer daha farklı bu sefer daha mutluyum bu sefer daha güzel olacak '' diye düşünüyoruz hatta belkide istemsizce kendimizi böyle hissetmeye zorluyoruz.Önceden yaşanan güzellikleri kötülükler arasına mahkum oluyorlar.Aslında bu bir yandan da güzel bir şey.Sonuç olarak ortada yepyeni bir sayfa var ve biz bu sayfayı yeniliklerle doldurmak istiyoruz.Yeni bir sevgiyle,yeni bir aşkla,kimi zamanda yeni bir dostlukla..Önemli olan bu yeni sayfayı uzun bir süre açık tutabilmek.
        Benim de yeni bir sayfam var ve ben bu sayfanın açılışını sevgiyle yaptım.Beklemediğiniz anlarda beklemediğiniz insanlarla karşılaşıyorsunuz ve o insan hayatınızı adamak istediğiniz insan haline dönüşüyor.Sizce de çok güzel değil mi ? Ben onunla her şeye en başından başladım.Yeniden sevdim,yeniden sevildim,yeniden güvendim,ve en önemlisi yeniden mutlu oldum.aynı zamanda karşımda kendimi gördüm.Ve en önemli şey de bu.Kendinizi aramaktan korkmayın.Bugün,yarın ya da belkide 5 yıl 10 yıl sonra bulacaksınız ama değecek.
        Her şey çok güzel giderken birden gelen kaybetme korkusuna gelelim şimdi.
Ya ortada sorun yaratacak bir şey yokken hatta en güzel en özel anınızda gelen bu lanet olası duygu kendinizden nefret etmenizi sağlayabilecek bir şiddette.Ben de şu an bunu yaşıyorum sanırım.Ve böyle yaptıkça karşımdaki insanı da harap ediyorum.Sonra ne yapıp ediyor bir şeklide yüzümü güldürüyor ve her şey eskiye dönüyor.Şu an istediğim tek şey beni eski halime getirmesi.
       Neyse sevmek güzel şey.Bu gece de karşınızdaki sizi severek uykuya dalmanız dileğiyle..
İyi geceler.
Geceye not: ''Susalım'' demeyin.

18 Temmuz 2016 Pazartesi

Kendinizi Keşfedin


   
   Kendimizi sürekli ve düzenli olarak geliştirebildiğimiz ve güçlü taraflarımızı çoğaltabildiğimiz,zayıf taraflarımızı azaltabildiğimiz sürece gerçek değerimizi keşfetmeye yaklaşırız.Kendi doğamızda bulunan yeteneklerimiz ; keşfedilmeyi,açığa çıkarılmayı bekleyen gizli gücümüz,saklı hazinemizdir.Kendimizi keşfetmek de içimizde gizlenmiş gerçek benliğimizi bulmaktır.Bütün bunları yapabilmek için önce kendimizi dinleyebilmeli,kendimizle konuşabilmeliyiz.
  Dinlemeyi bilirsek iç sesimiz her zaman bizi uyarmaya,korumaya ve bize doğru yolu göstermeye çalışacaktır.
” Bir insanın kendini tanıma uğraşı ömür boyu devam eder ” Sokrates
  Kendimizi keşfetmenin en etkili yollarından biri,gerçekte ne istediğimizi bulabilmek için iç sesimizi dinlemek ve yanlışlarımızı azaltmak için özeleştiri yapmaktır.Bu sayede yanlışlarımızı daha kolay düzeltebilir,kendimizi daha iyi tanıyabilir,daha çok sevebilir ve içimizde henüz farkına varamadığımız güçlerimizi keşfedebiliriz diye düşünüyorum,haksız  mıyım ? Böylece kendi içimizde bütünlüğe ulaşarak tüm yeteneklerimizi yaşamın içine katabiliriz ve hem daha güçlü,hem daha korunaklı oluruz.
  Kendinizini kendinizde arayın.Ve benliğinizi ortaya çıkarmaktan korkmayın.Sizi siz yapan özelliklerinizi keşfettikçe mutluluğa daha da yaklaşacaksınız.
 Haydi ne duruyorsun bir an önce keşfetmeye başla !
 Görüşmek üzere !

Evde Soğuk Kahve Yapmaca

Bi' kahve ? Normalde kahvesiz bir gün bile geçirmeyen bir insanımdır. Her halini de severim.Türkünü,Yunanını, sütlüsünü,fitresini,...